11. Ordu Vosvos Festivali, 5. Gün

11. Ordu Vosvos Festivali, 5. Gün

Coğrafya bilgimiz, İstanbul’dan yola çıkarken verilen öğütler ve daha önceden gidenlerin tavsiyeleri “aman, yağmura ve soğuğa dikkat” şeklindeydi. Kendi adıma konuşayım soğuk anlamında bir zorlukla karşılaşmadım. Yağmur da dün (Salı) öyle 1-2 saat yağmış. Biz o sırada yaylalarda olduğumuz için de pek etkilenmedik. Ve yine güne uyandık, günlük güneşlik bir havada…

Bugünkü planda yayla yürüyüşü var ama genel olarak gitmek istemiyoruz. Bazı arkadaşlar hazırlanıyorlar ama, yürüyecekler… Biz de bugün kamp alanında kalanlarla keyif süreceğiz. Bir de hemen yanımızda akan derenin içerisine masaları kurup, üzerine de tenteleri atıp bir tesis yapmayı düşünüyoruz.

r3

Bu arada Yücel abiler kamptan ayrılmaya karar verdiler. Aslında kafaları karışık… Melisa ağlıyor, Yücel abi biraz buruk, Hülya abla ona keza. Ayrılıklar üzüyor elbette. hedeflerinde Trabzon’a da gitmek var. O yüzden 1-2 gün önceden ayrılmaları gerekiyor. “Belki” diyor Yücel abi, “Belki dönüşte denk geliriz, kim bilir”… (ve gerçekten de dönüşte ayrılamıyoruz ve 1 günlük aradan sonra buluşuveriyoruz). Yücel abilere Anatolia usülü bir veda ile allahaısmarladık diyoruz. Birlikte göbek ata ata arkalarından el sallıyoruz…

Sonrasında bizim obadan trekkinge Altuğ, Sinem, İlker ve Eren gitmeye karar veriyorlar. Gençler de yakındaki şelaleye gidip yüzecekler. Ama öncesinde şu tesis inşası var… Projeyi hemen çiziyoruz ve başlıyoruz işi fiiliyata dökmeye!

r4

H0ummalı bir ekip çalışması ile iki tane tenteyi kuruyoruz dere üzerinde. Tapa ve Süha, bir yandan tesise isim arıyorlar ve tabelayı hazırlıyorlar. Sultan abla açılışı yapacak olan Enis abi’ye verilmek üzere çiçek topluyor. Ekip adına konuşmayı ise Birol abi yapacağından hazırlıklarını tamamlıyor. Evet, kurdela lazım! Hemen Havva abla hallediyor, bir de makas… Ee makası nereye koyacağız? Hemen bir tepsi ve tepsi üzerine örtü ayarlanıyor. Özlem tepsiyi tutacak. Burcu güzel bir konumdan video kaydını alacak, ‘Vos-basın’ iş başında! Sercan hazırlanan tabelayı tutma görevini üstleniyor. Tabelada Tapa’nın müzipliği iş başında; bir adet “t” fazladan yer buluyor: ‘Dereiçi Vosvos Testisleri’… Masa donatılıyor, karpuzlar, çerezler, biralar, rakılar… Ayaklarımızın altında sular, tepemizde tenteler ve tesisimiz hazır. Enis abi, Erol abi, Atilla abi ve bizim obanın neredeyse tamamı, yan taraftakiler, yoldan geçenlerle neredeyse 50 kişi tesisi törenle açıyoruz… Birol abi konuşuyor, Enis abi konuşuyor, makası birlikte tutup kurdela kesiliyor ve çiçekler havaya atılıyor. Slogan ise hep birlikte atılıyor: “HES’lere hayır!” Enis abi “durun durun” deyip düzeltiyor “HES’lere höst, HES’lere höst!”…

r2

Evet, tesisi oldukça keyifli bir şekilde açtık. Sonrasında neredeyse hava kararana dek orada geçirdik günümüzü. Gelen giden eksik olmadı. Altımızda dere suyu, masada rakılar/biralar/çaylar geçirdik bugünü de… Akşam olmasına yakın tesisi kaldırdık ve eski düzene geçtik.

Yarın yapılacak fotoğraf yarışması için arkadaşlar hummalı bir şekilde çalışıyorlar. Teslimleri yapıyorlar, seçimleri gözden geçiyorlar… Trekking’ciler biraz kızarmışlar, e haliyle yanışlar… Akşam yemeklerini yan masadan gelen tekila partisinin sesi eşliğinde yaparken, sahneden de müzik sesleri gelmeye başlıyor. Sonrasında da Enis abi’nin hayatını anlatan “Ordu’da Bir Argonot” belgeseli gösteriliyor…

Yarın merakla beklediğimiz 3 bin metrelerdeki Karagöl’e çıkacağız. Hazırız, o halde uyuyalım…

Festivalin 6. günü için tıklayınız!

Tags: