Vosvosçular sınırları aştı!

Vosvosçular sınırları aştı!

Kuzey Ege’den Batı Trakya’ya uzanan şeridi arşınladığım tatilimin orta yerinden, Sokakağzı’ndan bu yazıyı yazıyorum. Bozcaada, Ezine, Gökçeada, İğneada derken Sokakağzı’nda dinlencedeyim şimdi. Sonrası yine İstanbul, ardında kalan ise onlarca hatıraya konu olacak yolların hikâyesi…

Bu yazının konusu geçtiğimiz hafta İğneada’da gerçekleşen 3. Balkan Bus Meeting’den arta kalanları içeriyor. Sekiz ülkeden 280’i aşkın klasik Volkswagen’in katıldığı buluşmanın Türkiye’de bir ilk olması, unutulmayacak anıları bizde bırakması kayda geçmesi açısından oldukça önemli.

Yunanistan'dan gelen bu VW T1 bus, buluşmamızın en eski modelli aracıydı

Anatolia Vosvos Derneği’nin (AVD) organizasyonu ve İğneada Belediyesi ile Anatolia Bus Club’un destekleriyle düzenlenen buluşma 4-7 Temmuz tarihlerinde İğneada’da gerçekleşti. Buluşmaların ilki Yunanistan’da, ikincisi Bulgaristan’da gerçekleşince sıra Türkiye’ye gelmişti ve AVD misafirlerini karşılamak için aylar öncesinden hummalı bir çalışma içerisine girmişti. Komite içerisinde yer alan bir birey olarak teoride her şeyi titizlikle hazırladığımızı söyleyebilirim. Gerisi katılımcıların kattığı pozitif enerjiye ve birikecek güzelliklere kalmıştı.

ÇADIRA ULAŞAN EZGİLER

Perşembe günü 1970 model Vosvosumuzla biz de alana ulaştık. Tüm gün çalışmalar devam etti ve o gece bile yurtiçinden tahminimizin üzerinde bir katılım gerçekleşti. Ayrıca Bulgaristan ekibinin bir kısmı da alandaki yerini almıştı. Bulgaristan ekibiyle gelen, bu buluşmaları yakından takip eden Bulgar müzisyen Vasko The Patch de alandaydı. Ağzında mızıkası, elinde gitarıyla sabahın ilk ışıklarına dek ezgileriyle çadır içindekilere resitalini icra etti.

Tavla Turnuvası'ndan bir kare

Cuma sabahı yağmurla uyandık İğneada’da. Ama güneş yüzünü gösterir göstermez katılımcıların da yüzü gülmeye başlamıştı. Hoş, doğa ne verirse almaya hazırdık. Yağmursa yağmur, güneşse güneş, rüzgârsa rüzgâr… Ama denize girmek, açık havada masa kurmak, rahatça koşup oynayabilmek için güneş tercihimizdi elbette. Cuma günü buluşmaya katılımlar son sürat devam etti. Bir yandan sahne kuruldu, eksik kalan işler görüldü, yurtdışından yeni misafirlerimiz geldi, onlarla kucaklaşıldı. Yeni pankartlar asıldı, mangallar yandı, denize koşanlar oldu, ip atlayanlar vardı, daha önce görmediği araçları inceleyenler çoğunluktaydı. Ethem Sarısülük Caddesi hizmete açıldı, ellerde megafon TOMA’lara besteler yapıldı. Herkes halinden mutlu, buluşmanın içerisinde olduğu için sevinçliydi.

Cuma gece kurulan sahnede kısa bir hoş geldiniz konuşması yapıldı. Gezi direnişine bir selam gönderildi. Kahonlar, gitarlar, klarnetler ile eğlence sabaha kadar sürdü. Kalabalığın tavan yaptığı, etkinliklerin gerçekleştirileceği Cumartesi sabahına uyandığımızdaysa mutluluğun yanı sıra gururluyduk da. Akşam olmamıştı ki hedeflediğimiz araç sayısının üzerine çıkılmıştı bile.

Çocuklar etkinlik boyunca çeşitli oyunlarla eğlendiler

Öğle saatlerinde başlayan tavla turnuvası akşamüstüne dek devam etti. Finalde Bulgar Gabi Efimov’u yenen Utku Sancaktar, 52 arkadaşımızın katıldığı turnuvanın şampiyonu oldu. Araç çekme yarışmasının organizasyonunu Bulgar dostumuz Ivan Todorov yaptı. Heybetli aracına ipi bağladı, mikrofonu eline aldı ve takımları davet etti. 11 takımın katıldığı araç çekme yarışmasını favori ekip olan Bulgaristan takımı kazandı. Bisiklet turu ise yaklaşık 20 kilometre boyunca İğneada merkezi, Mert Gölü kıyısı ve ağaçlarla bezenmiş bir rotada yaklaşık 30 bisiklet severin katılımıyla gerçekleşti. Klasik Volkswagenleri doğayla, bisikletle birleştiren Anatolia Vosvos Derneği’nin bisiklet kolunun organizesi ile gerçekleşen tur 1,5 saat kadar sürdü. Çocuk alanında tüm gün boyunca çocuklar için atölyeler gerçekleştirildi. Karikatürist İbrahim Tapa’nın çocuklar için hazırladığı kuklalar, Süha Senir’in çizimleriyle oluşturulmuş Türkiye’nin ilk Vosvos Boyama Kitabı ve organizasyonun temin ettiği onlarca oyuncak çocuklara ücretsiz dağıtıldı. Çocuklar bir yandan doğayı keşfederken, bir yandan da oyunlarla vakit geçirdiler.

Balkan Bus Meeting alanından genel görünüş

KARA DÜZEN İLE EGE KIYILARINA

Türkiye’de daha önce yapılmamış böyle bir buluşma için akşam saatlerinde sahne etrafında alandaki tüm katılımcılar toplandı. Kara Düzen müzik grubu Yunan ezgileriyle bizleri Ege’nin öte yanına götürmezden hemen önce AVD Başkanı Sencer Üneri hem derneğe, hem de buluşmaya dair kısa bilgileri katılımcılara aktardı. Gezi Direnişi’ne kocaman selamlar gönderildi, sloganlar atıldı, alkışlar koptu. Sonrasında bu buluşmanın fikir babası Yunanlı dostumuz Themis Mischos ve Bulgar dostumuz Ivan Todorov kısa bir konuşma yaptı. Türkiye adına konuşmayı da Dursun Caymaz gerçekleştirdi. Sınırsız bir dünya özlemimizden, kardeşçe yaşamın gerekliliğinden bahsetti. Sonrasında Kara Düzen müzik grubu ile Yunan kıyılarına, Ivan’ın DJ’liği ile Bulgar kıyılarına uzanıp omuz omuza halaylar çektik. Geceye son noktayı Vasko koydu. Bazen Bulgarca, bazen İngilizce söylediği şarkılarla alandaki herkesi mest eden Vasko alandaki tüm klasik Volkswagen sevdalılarının büyük alkışını aldı. Vasko, The Beatles’ın bilinen o meşhur şarkısı ‘Imagine’i söylerken, omuz omuza ve kardeşçe herkes yuvarlak bir halka oluşturmuş halde şarkıya eşlik ediyorduk.

Araç Çekme Yarışması'nı Bulgar takımı kazandı

Pazar günü piyango çekilişi yapıldı, Belediye Başkanı’na bizlerden hatıra kalması amacıyla bir plaket takdim edildi, yurtdışından gelen misafirlerimiz için hazırladığımız Anadolu insanının kültürünü yansıtan birkaç hediye verildi ve herkesin katıldığı uzun kuyruklu geleneksel Anatolia Vedası yapıldı. Alandan ayrılanlar alkışlarla uğurlandı. Ekipçe birlikteliğe, emeğe, ortaya çıkardığımız bu güzelliğe kadeh kaldırıp, hatıralarımızı sırtlanıp alandan ayrılmak için hazırlanmaya başlanıldı.

BARIŞIN VE ÖZGÜRLÜĞÜN SEMBOLLERİ

Klasik Volkswagenleri diğer araçlardan ayıran en önemli özelliği taşıdığı siyasi kimlik, doğaya uyumu ve kardeşlik vurgusunun tam da merkezinde olmasından geçiyor. Her ne kadar dönemin faşist lideri Adolf Hitler tarafından hazırlatılan bir araç olsa da 60’lardan sonra Çiçek Çocuklar ile artık barışın sembolü olarak anılması onu hem layık olduğu yere, hem de kalbimizin orta yerine oturtuyor.

Günümüz araçlarının birbirine benzeyen, cansız, metalik, ruhu olmayan, tarz yoksunu ve renksiz hallerine yıllardır süregelen bir karşı duruş Vosvoslar. Bus dediğimiz Volkswagen karavan ve minibüsler ise daha geniş ailelerle doğayla etkileşimin en etkili yolu adeta. “Çevreciyim, doğayı seviyorum” demek tek başına biraz güdük kalıyor. Uzaktan bakmanıza gerek yok; biraz daha yaklaşıp yaşam şeklinizi, tatil anlayışınızı, alışkanlıklarınızı değiştirmeye ne dersiniz?

Vasko The Patch müziğiyle herkesi mest etti

Bulgaristan’ın özgürlükçü ozanı; Vasko!

1959 yılında Sofya’da doğan Vasko’nun asıl mesleği araba tamirciliği. Ama o yönünü müziğe çevirmiş bir ozan. Armonika, davul, gitar çalıyor, şarkılar yazıyor ve blues parçalarına imza atıyor. İnsanlardan uzakta doğada yaşamayı seçmiş bir klasik Volkswagen sevdalısı aynı zamanda. Hatta o derece ki en sevilen şarkılardan bir tanesinin adı “Volkswagen Bus”! İçerisinde yer aldığı birçok müzik grubu olmuş Vasko’nun. Fakat değiştirmediği tek şey müziğinde yer verdiği özgürlük ve demokrasi vurgusu. Bu sebeple onu sevmeyen bir kitle de yaratmış Bulgaristan’da. Ama o bildiği yolda yürümeye, mütevazı gömleğini çıkartmadan şarkılarını yapmaya devam ediyor…